top of page

INDIANA PACERS'IN

      İÇ YÜZÜ

Indiana Pacers sezona harika bir başlangıç yaparak tüm dikkatleri üzerlerine çekmiş ve Doğu Konferansının Miami Heat’in önünde en iyi takımı olarak gösterilmeye başlanmıştı.

 

Sezon ortasında ESPN, Blaccher Report ve NBA.com’un değerlendirmelerinde NBA şampiyonluğunun en büyük adayı olarak gösterilirken, All-Star arasından sonra akıl almaz bir düşüş gösterdi ve bu düşüşleri NBA playoff’ların başlamasıyla takımın toparlanacağını düşünenlerin aksine takım daha da kötü gitti.

 

İlk 59 maçta  aldığı mağlubiyet sayısı 13 olan Indiana, NBA playoff’ların başlamasına yakın bir zamanda girdiği krizden bir türlü çıkmayı başaramıyor. Normal sezonun son 23 maçında 13 mağlubiyet alan Pacers, bu kötü gidişe rağmen Doğu Konferansını 1.sırada bitirip şampiyonluktaki en büyük rakiplerinden Miami Heat’e karşı ev sahibi avantajını yakalamış oldu. Fakat normal sezonu 1.sırada bitirmelerine rağmen Indiana Pacers’tan şampiyonluk bekleyenlerin sayısı bir hayli azalmış durumda.

 

ESPN’in son değerlendirmesinde Şampiyonluk yarışında son 8 takım arasından 5. Olarak gösterildi. NBA playoffları ilk turunda Doğu’da playoff’a zar zor giren Atlanta Hawks’ı 7. Maçta ecel terler dökerek elemeleri bu değerlendirmede büyük etken…

 

Peki Indiana Pacers NBA şampiyonluğunun en büyük adayıyken nasıl bir anda tepetaplak oldu?

 

Öncellikle kişisel olarak çok beğendiğim bir koç olan Frank Vogel’ın, oyuncularla arasının kötü olduğu bilinen bir gerçek.  Indiana Pacers’ı dipteyken alan Vogel’ın 3 sene içerisinde takımı getirdiği nokta tartışılmaz. Ama son dönemlerde takımda Vogel’a karşı bir hoşnutsuzluk mevcut. Bunun en büyük nedeni ise takımın 2 senedir neredeyse hiç dinlenmemesi...

 

Miami Heat, San Antonio Spurs gibi üst düzey şampiyonluk adayı takımlar, normal sezon maçlarını playoff öncesi hazırlık gibi görüyor ve oyuncularını fazla zorlamamaya, Playofflar öncesinde takımın yıpranmaması için çalışıyor.

 

Özellikle San Antonio Spurs gibi yaşlı bir kadroyu her sene Playoff’lara diri bir şekilde hazırlayan Greg Popovich bu işin ustası diyebiliriz. Normal sezonun birçok maçında yıldız oyuncularını dinlendiren Popovich, 2 günde 1 maç yapan takımına, maç yapmadıkları günlerde rahatlamaları için fazla antreman yaptırmayarak veya yaptırdığı antremanların seviyesini düşük tutarak, daha çok takımdaşlığı kuvvetlendirecek aktivitelerle, oyuncuların dinlenme sürelerini geçirmesini sağlıyor. Takımını normal sezonda, çok önemli bir maçtan önce Bowling oynamaya götürebilecek kadar bu rahatlamanın önemini vurgulayan bir Koç Popovich... 

 

Tabiki Popovich’in tüm bunları yapması, NBA’in en disiplinli koçlarından biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ama oyuncuların Normal Sezonda fazla yıpranmamasının NBA şampiyonluğu için en önemli kriterlerden biri olduğunu bildiğinden dolayı, takım başarısı için disiplin anlayışını gevşetmeyi başarıyor.

 

Frank Vogel ise 2 sezondur Indiana Pacers’ı getirdiği nokta, NBA’de yılın koçu seçilmesi ve en önemlisi Pacers’ı yeniden kazanan bir takım haline getirmesine rağmen oyuncuları çok fazla zorlaması sonucu, NBA playofflarından önce takım içinde çok büyük bir kırılmayla karşı karşıya kaldı.

 

Pacers, Vogel geldiğinden beri NBA’in maç dışında en fazla antreman yapan takımı. Takımdaki oyuncular, 2 senedir 1 gün bile dinlenemediklerinden şikayetçi. Vogel’ın bu zorlayıcı temposu, Indiana’nın bir noktadan sonra fiziksel ve psikolojik olarak çöküş yaşamasına neden oldu.

 

Vogel’ın bu temposu dışında takımda başka problemler de mevcut. Sezon ortası yapılan Danny Granger’ın gönderilip Evan Turner’ın alındığı takas bu sorunlardan biri. Granger geçtiğimiz sezon yaşadığı sakatlıktan sonra takıma bir türlü katkı veremezken, Takım Başkanı Larry Bird, Granger’ı gönderip gelecekte takıma büyük katkı yapabileceğini düşündüğü Turner’ı alırken, kağıt üzerinde iyi bir hamle yapmış gibi duruyordu. Ama bu hamle takım içinde çok büyük bir kaos’a sebebiyet vermiş oldu.

 

Granger sakatlığına rağmen takım içinde çok saygı duyulan bir oyuncuydu. Her ne kadar saha içi liderliği Paul George’un elinde olsa da, soyunma odasının lideri, takımı bir arada tutan oyuncu Granger’dı. Granger’ın takımdan gönderilmesiyle takım içi sorunlar bir anda gün yüzüne çıkmaya başladı.

Takımdaki neredeyse her oyuncuyla kavgalı olduğu konuşulan Stephenson’ın, koç Vogel’la da arasının açık olduğu ama buna rağmen Başkan Larry Bird’in Lance Stephenson’a çok güvendiği ve sezon sonu kontratı bitecek olan oyuncuyu takımda tutmak istemesi oyuncular ve koç açısından huzursuzluğa yol açmakta.

 

Ayrıca takım için çok kritik bir oyuncu olan ve sezon başı değerlendirmelerinde Indiana Pacers’ın, Miami Heat’in  zayıf halkası olan pota altına karşı en önemli artısı olarak görülen 2.18’lik dev pivot Roy Hibbert, All- Star arasından sonra takımla paralel olarak büyük bir düşüş içerisine girdi.

 

All-Star arasından önce ''11.8 sayı 7.7 ribaund 2.5 blok'' ortalamalarıyla oynayan Hibbert, All-Star arasından sonra oynadığı maçlarda ''8.9 sayı 4.7 ribaund 1.8 blok'' ortalamalarıyla oynadı.

 

Playoffların ilk turunda ise Atlanta Hawks uzunları tarafından perişan edilip ''7 maçta 5.3 sayı 3.7 ribaund 1.2 blok'' ortalamalarıyla dibe vurdu. İkinci turda Washington Wizards karşısında daha iyi bir oyun sergilemesi bekleniyordu. Ama Hibbert, Wizard’a karşı oynanan serinin 1. Maçında NBA tarihine geçicek bir performans sergileyerek ''0 sayı 0 ribaund ve 5 faul'' gibi NBA playoff tarihinin belki de en kötü performanslarından birine imza attı.

 

Tüm bunlara rağmen Roy Hibbert bir sonraki maçta ''28 sayı 9 ribaund'' gibi bir performansla ayağa kalktı ve Pacers, Hibbert’ın da kıpırdanmasıyla son üç playoff maçını kazanıp tekrardan şampiyonluk adayı olduğunu az da olsa hatırlattı.

 

Elbette ki Indıana Pacers tüm bu problemlerine rağmen çok iyi bir kadroya sahip. Paul George, Roy Hibbert ve Lance Stephenson’ın yanında David West gibi istikrarlı skor üreten bir power forvete ve San Antonio Spurs’le yüksek seviyede playoff maçlarını oynamaya alışkın olan George Hill gibi, çok önemli oyunculara sahipler. Koç Vogel’ın her ne kadar bazı eksikleri olsa da başarısızlığı  kabul etmeyecek bir yapıda olduğu açık.

 

Indiana Pacers artık şampiyonluğun baş favorisi olmayabilir ama hala Doğu Konferansında Miami’yi eleyebilecek tek takım olma özelliğini sürdürüyor.

 

Miami Heat'i elerse NBA şampiyonluğu mu? Neden olmasın...

Bu sorunlardan sonuncusunun kahramanı Lance Stephenson; takım arkadaşlarıyla en fazla problem yaşayan oyuncu olarak  göze çarpıyor.

 

Bu seneki performansıyla Indiana’nın doğu  1. ciliğini elde etmesine çok önemli katkı yapmış olsa da takım içinde pek sevilen bir oyuncu değil.

 

Son olarak Playoff 1. Turu sırasında Evan Turner’la antremanda yumruk yumruğa kavga ederek takım içinde sinir katsayısının bir anda tırmanmasına sebep oldu.

 

Ege Yenice

Please reload

bottom of page